43. İstanbul Sinema Festivali devam ediyor. “Mükemmel Günler” (Perfect Days) isimli sinemada birlikte çalışan direktör Wenders ve oyuncu Yakusho, Yapı Kredi Kültür Sanat’ta düzenlenen basın toplantısında sinemaya ait soruları yanıtladı.
Wim Wenders, İstanbul’a gelmekte geç kaldığını belirterek, “78 yıldır bu anı bekliyorum. Bunun mazereti yok. Bu türlü bir kente gelmek için neden bu kadar bekledim? Çok fazla Türk dostum da var. Sonunda oldu. Sabah kalktığımda boğaz görüntüsüne baktım. ‘Bunca vakit neredeydim’ diyorum” tabirini kullandı.
“KOJI ADAMLARLA OTURDU, ÇALIŞTI”
“Mükemmel Günler” sinemasının çalışmalarında paklık emekçisinin günlük rutinine ait araştırma yaptıklarını belirten Wenders, şunları anlattı:
“Farklı formda dersler aldık ikimiz de. Koji, adamlarla oturdu, çalıştı. Daha detaylı dersler aldı. Ben de adamla tanıştım. Oturup hayatının nasıl olduğunu izledim. İddia etmeye çalıştım. Teknik manada soru sorarız diye, bütün çekimde orada bulunması gerekti. Biz de bunu nasıl yapıyor, nasıl temizliyor diye daima yanında olmak istedik. Çok nazik birisiydi kendisi. Biliyorum ki sinemanın sonunda Koji’ye baş temizlikçi işini teklif etti. Böylelikle kendisi emekli olabiliyordu.”
Wenders, sinemanın isminin nereden geldiğine ait, “Bir gün, bir sahne çektik. ‘Mükemmel Gün’ müziği dinliyordu karakterimiz. Ne düşündüğümüzü ikimiz de biliyorduk. ‘Artık sinemanın ismi Perfect Days olacak.’ dedik. Yalnızca söz değil, fikrin kendisi de tanınan olsun istedim” diye konuştu.
Filmin üretimcisinin ise çekim sahnelerinin olacağı tuvaletleri seçtiğini lisana getiren Wenders, 2020’de Tokyo Olimpiyatları için tasarlanmış tuvaletleri kullandıklarını söyledi.
“TÜRK HALKI BİZİM DE TAKDİR ETTİĞİMİZ İNSANLAR”
Japon müzisyen Mayo Shouno’nun “Flying to Istanbul/Tonde Istanbul” müziğini dinlediğinden beri İstanbul’a gelmek istediğini, sonunda burada bulunduğu için çok memnun olduğunu belirten Koji Yakusho ise “Ben birinci defa davet aldım ve direkt gelmeye karar verdim. Hiç beklemek istemedim” dedi.
Film sahnelerinden yola çıkarak “tuvaletlerin de ruhu olduğunu” söyleyen Yakusho, “Her objenin, her canlının ruhu vardır. Ben ne vakit paklık yapsam, tuvaleti temizlesem, o ruh beni koruyup memnunluk getirecekmiş üzere gelir. O yüzden hep farkındayımdır. Kutsal ruhu, benim için üstlenmiş olduğu rolü bilirim” tabirini kullandı.
Koji Yakusho, sinema üzerine çalışırken bahsedilen tuvalet temizlikçisiyle uzun saatler geçirdiğini belirterek, “Onunla vakit geçirme talihine sahip oldum. Neler hissettiğini, işini nasıl yaptığını, hangi formülleri kullandığını öğrendim. Kendisinden aslında çok şey öğrendim” diye konuştu.
Türkiye ve Japonya’nın birbirini çok seven ve uygun ilgilere sahip iki ülke olduğunu lisana getiren Yakusho, şunları kaydetti:
“Biz de biliyoruz ki Türk halkı, Japon kültürüne hayranlık duyan ve bizim de takdir ettiğimiz insanlardır. Yıllar evvel bizim başbakanımızın İstanbul’u ziyareti sırasında şunları öğrenmiştim; ‘İki ülkenin bayrağını düşünün. Birinde ay, yıldız var. Başkasında ise güneş vardır. Bir ortaya geldiklerinde bütün gökler bir ortaya gelir.’ demişti. Bizim sinemamız de umarım iki ülkedeki bağlara daha da katkıda bulunur.”
Wenders’in Cannes’da Yakusho’ya “En Güzel Erkek Oyuncu Ödülü”nü kazandıran “Perfect Days” sinemasının imalcisi Koji Yanai, sinemanın senaryosunu Wim Wenders ile bir arada yazan ortak üretimci Takuma Takasaki ve tekrar ortak yapımcılardan Chisato Minami ile İstanbul Sinema Şenliği Yöneticisi Kerem Ayan, MUBI’nin kurucusu Efe Çakarel ve moderatör olarak da sinema müellifi Engin Ertan toplantıya katıldı.
Festivalin “Sinema Onur Ödülü” Wenders’e bu akşam, Yakusho’ya yarın Atlas 1948’de takdim edilecek.
Festivalin “Dört Sinemada Koji Yakusho” başlıklı kısmında gösterilen sinemalardan “Mükemmel Günler” yarın 19.00’da Atlas 1948’de, “13 Suikastçı” 28 Nisan’da Nişantaşı Cinewam City’s’de izleyiciyle buluşacak.
