Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya nazaran, Şi, Blinken’ı başşehir Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda kabul etti.
Dünyanın hem Çin’in hem ABD’nin kalkınmasını ve refahını sağlayacak kadar büyük olduğunu söz eden Şi, “Çin ve ABD, rakip değil ortak olmalı, birbirine ziyan vermektense muvaffakiyetlerini desteklemeli, acımasız rekabet yerine farklılıklarını koruyarak ortak yer aramalı.” dedi.
Şi, dünyanın yüzyıldır görülmeyen derin dönüşümlerden geçtiğine, memleketler arası durumun değişken ve çalkantılı olduğuna işaret ederek, her ülkenin halklarının ve memleketler arası toplumun Çin ve ABD’nin diyaloğunu güçlendirmesini, farklılıklarını yönetmesini ve işbirliğini ilerletmesini beklediğini belirtti.
Çin’in açık, kendine inançlı, refah içinde ve başarılı bir ABD’yi görmekten memnuniyet duyacağını lisana getiren Şi, “Umarız ABD de Çin’in kalkınmasını olumlu açıdan görebilir. Bu, münasebetlerimizdeki temel bir sorun; bir gömleğin hakikat iliklenmesi gereken birinci düğmesi üzere. Çin-ABD alakalarının istikrara kavuşması, gelişmesi ve ilerlemesi buna bağlı.” sözlerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden ile Kasım 2023’te San Francisco’da yaptıkları görüşmenin akabinde gelecek odaklı bir ortak vizyon oluşturduklarını, son birkaç ayda iki ülkeden ekiplerin bu anlayış birliği üzerine çalıştığını ve birçok saha bağlantısının sağlandığını hatırlatan Şi, bu gayretlerin devam etmesini dilediklerini vurguladı.
‘ABD yeni bir soğuk savaş arayışında değil’
Bakanlık açıklamasına göre, ABD Dışişleri Bakanı Blinken da kabulde, Şi ile Biden’ın görüşmesinden bu yana ikili münasebetler, uyuşturucuyla gayret, yapay zeka ve insani etkileşimler konusunda değerli ilerlemeler sağladıklarını lisana getirdi.
Blinken, bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu meselelerin çokluğu ve karmaşıklığının ABD ve Çin’in birlikte çalışmasını gerektirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“ABD, yeni bir soğuk savaş arayışında değil. Çin’in sistemini değiştirmeye, kalkınmasını baskılamaya, Çin’e karşı ittifakları canlandırmaya çalışmıyoruz. Çin ile çatışma niyetinde değiliz. Tek Çin prensibine bağlıyız. İki ülke önderlerinin San Francisco’da uzlaştığı üzere, daha fazla işbirliği arayışıyla yanlış anlamalardan ve hesap yanılgılarından kaçınmayı, farklılıklarımızı sorumlu biçimde yönetmeyi ve ABD-Çin ilgilerinin istikrarlı gelişimini hedefliyoruz.”
