Bolat, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının (TD-IHK- TATSO) Berlin’de düzenlenen 20. Yıl Dönümü Galası’na katıldı.
Dünyanın son 4 yıldır Kovid-19, Ukrayna-Rusya Savaşı ve bunun doğurduğu besin ve güç krizleri üzere çok çalkantılı bir süreçten geçtiğini lisana getiren Bolat, geçen yıl global iktisatta yüzde 3,1’lik bir vasat ortalama büyüme görüldüğünü belirtti.
Bolat, 2023’te Türkiye iktisadında yatırım, üretim, istihdam ve ihracat artmaya devam ettiğini vurgulayarak, geçen yıl Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının (GSYH) yüzde 4,5’lik büyüdüğünü kaydetti
Türkiye’nin ihracatının son 20 yılda 7 kat artarak 36 milyar dolardan 2023 yılında 255,5 milyar dolara ulaştığını anlatan Bolat, tıpkı devirde ulusal gelirin de 5 kat artarak 230 milyar dolardan 1 trilyon 118 milyar dolara yükseltildiğini söyledi.
Bolat, “Kişi başına geliri de 13 bin 110 dolara geçen yıl prestijiyle yükselttik.” diyerek, bütün bunların dünya iktisadının içinde bulunduğu zahmetler ve jeopolitik tansiyonlar üzere krizlerin ortasında gerçekleştirildiğini vurguladı.
Türkiye’nin turizm, yazılım ve sıhhat üzere hizmet ihracatını da tıpkı 20 yılda yaklaşık yedi kat artarak 2002 yılındaki 14,5 milyar dolardan geçen yıl 100 milyar dolara yükselttiğini anlatan Bolat, Türkiye’nin dünya mal ihracatındaki hissesinin da yüzde 0,50’den yüzde 0,80’e ulaştığını tabir etti.
60 milyar dolarlık ticaret hacmi
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Türkiye demir çelikte dünya sekizincisi, makinede dünya on altıncısı, seramikte dünya yedincisi, dokumacılık ve giyside dünya yedincisi, müteahhitlikte dünya ikincisi, otomotiv bölümünde dünya on üçüncüsü, turizmde dünya dördüncüsü olma muvaffakiyetlerini bu son 20 yılda Allah’a şükür gösterdik. Avrupa’da beyaz eşya ve elektronik bölümde bir numaralı tedarikçi olmayı başardık. Bunları yaparken bilhassa başta Almanya olmak üzere memleketler arası yatırımcılardan çok büyük takviye ve katkılar aldık. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
Bolat, Türkiye ve Almanya ortasındaki ikili yatırımlara da değinerek “Eminim Almanya için de Türkiye ile yıllık 50 milyar dolarlık bir ticaret münasebetinin olması Alman iktisadı için de önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in 4 gün evvel Ankara’daki buluşmalarında ticaret hacminin 60 milyar dolar düzeyini bakanlara ve iş dünyasına gaye olarak gösterdiğini belirten Bolat, “Türkiye ve Almanya’nın bedelli iş insanları bu gayesi inşallah birkaç yıl içinde kesinlikle başaracaklardır.” dedi.
Alman şirketlerinin Türkiye’de 8 bin 41 mahallî şirket kurup yatırım yaptığını belirten Bolat, şöyle devam etti.
“Türkiye son 20 yılda 260 milyar dolar memleketler arası direkt yatırım aldı. Bunun içinde Almanya’nın hissesi 25 milyar dolar. Yani toplamın yüzde 8,5’u. Bu inşallah önümüzdeki devirde daha da artacak. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası da bu noktada aramızdaki en değerli köprüyü oluşturmaktadır. Yalnızca geçen yıl 687 milyon dolarlık Alman direkt yatırımı ülkemize geldi.”
Türkiye ile AB ortasında Gümrük Birliği’nin güncellenmesi
Bolat, 1961’den beri Almanya’da oturan ve çalışan Türk vatandaşlarının “sosyal bağla” iki ülke ortasındaki en değerli bağı oluşturduklarını lisana getirerek, bunların Almanya’da kurdukları işletmelerle 500 bin istihdam sağlayarak Alman iktisadına kıymetli bir katkı sunduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Alman başbakan ve cumhurbaşkanlarıyla kurduğu yapan ve yakın diyalog ile Almanya ile Türkiye ortasında siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal alanda âlâ ilgilerin olmasını sağladığını vurgulayan Bolat, kendisinin de iki ülke ortasındaki ekonomik bağları geliştirmek için son 5 ay içinde Almanya’yı 3 sefer ziyaret ettiğini hatırlattı.
Bolat, Almanya’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile olan 65 yıllık münasebetinde çok kilit bir rol oynadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye ile AB ortasında Gümrük Birliği’nin 28 yıldır yürürlükte ve muvaffakiyetle uygulanmakta. Her iki tarafa da çok değerli artılar kazandırmıştır. Türkiye iktisadının, Türk endüstrinin ve Türk hizmetler bölümünün ve Türk tarımının rekabet gücünün artmasında büyük rol oynamıştır. İki taraf ortasında geçen yıl prestijiyle tam 211 milyar dolarlık bir ticaret hacmi gerçekleşmişti. Bu ticarette 104,5 milyar dolar Türkiye’nin AB’ye ihracatı ve 105,5 milyar dolar da AB’nin Türkiye’ye ihracatıdır. Almanya’da AB ülkeleri içinde en çok ihracat yapan birinci ülkedir. AB Türkiye’nin en değerli ticaret ortağıdır.”
Gümrük Birliği’nin 28 yıldır uygulama sürecinde birtakım kahırların ortaya çıktığını lisana getiren Bolat, “Özellikle AB üçüncü ülkelerle hür ticaret mutabakatları yaparken bizim masada olmamamız bizi ekonomik alanda dezavantajlı duruma düşürmekte. Bunun yanında mutabakatların gereği olarak uzun müddet olması gereken Türkiye vatandaşlarının hür dolanımı maalesef bugüne kadar gerçekleşmedi. Schengen vizesi noktasında da son birkaç yıldır çok önemli kasvetler çekilmekte. Randevu almak için dahi iki, üç ayı süren bekleme müddetleri. İş beşerlerine bir haftalık, bir aylık ve bir fuar sürecince çok kısa vize müddetleri bizler açısından değerli sıkıntılar oluşturmakta. Gümrük Birliği malların hür dolanımını öngörüyor lakin o malların gideceği kamyonlar gitmekte zorlanıyor. Niçin? Ülkeler ortasında taşıma kotaları var. Yahut o kamyonları kullanacak sürücüler vize alamıyorlar.” diye konuştu.
Almanya’dan beklenti
Bolat, Almanya’nın Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği’nin yenilenmesi konusunda kıymetli rol oynayabileceğine işaret ederek, “Alman dostlarımızdan, Alman hükümetinden ve Alman iş dünyasından beklentimiz, Türkiye ile AB ortasında 28 yılı bulan bu Gümrük Birliği rejiminin inşallah aksaklıklarının çözülmesi, hizmet kesiminin ve yatırımların kapsamı altına alınması, Gümrük Birliği’nin çağdaşlaşması müzakerelerin bir an evvel başlatılması.” dedi.
Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün Türkiye ile AB ortasındaki ilgilerde en kıymetli bahisler olduğunu vurgulayan Bolat, Türk iş dünyasını bu dönüşümlere hazırlamak için paydaşlarla süratli bir formda çalıştıklarını anlattı.
