Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Lideri Özgür Burak Akkol, “Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği” temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi toplantısına katıldı.
İlk Çalışma Meclisi toplantısının 1947’de yapıldığını ve 6 gün sürdüğünü belirten Akkol, şöyle konuştu:
“O toplantının gündem unsurlarına baktığımızda; İş Kanunu’nun tadili, iş mahkemelerinin kurulması, fiyatlı yıllık müsaade hakkının tanınması, ihtiyarlık sigortası kanunu tasarısı var. Hepsinde kararlar alınmış ve çabucak hemen hepsi de bugüne gelmiş kararlar. Bugünü yakından ilgilendiren kararlar. Hasebiyle Çalışma Meclisi’ne çok değer veriyoruz, burada alınacak kararlara katkı sağlamak istiyoruz.”
Kamu, personel ve patronun çalışma hayatının üçlü sac ayağını oluşturduğunu, tüm kısımların bir ortaya gelmesiyle ortaya bir diyalog ve muvaffakiyetin çıktığını söz eden Akkol, çalışma hayatıyla ilgili gündemlerin dışında üçlü sac ayağı olarak Kovid-19 salgını, sarsıntı ve öteki doğal afetlerde de bir ortaya gelip ortak hareket ettiklerini anımsattı.
“Gençler yeni tarz işletmelerde çalışmak istiyor”
Çalışma Meclisi’nde gündeme getirecekleri başlıkların çalışanlara, patronlara ve ülkeye paha katacağına inandığını lisana getiren Akkol, şunları kaydetti:
“Bu başlıklardan birincisi, garantili esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi. Pandemiden evvel yani bundan 4 yıl evvel uzaktan çalışmaya müsaade veren patronların oranı yüzde 1’in altında. Bugün 10 çalışandan 4’ü uzaktan çalışma imkanına sahip. Büyük işletmelerin yüzde 78’i uzaktan çalışmaya imkan veriyor. Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 30’u için uzaktan çalışma mümkün. Çalışanların yüzde 73’ü konuttan çalışma ile iş-özel hayat istikrarını daha uygun kurduğunu düşünüyor. Hasebiyle yeni çalışma modellerine imkanımız var. Bayanları daha fazla iş hayatına dahil etmek için esnekliğe ve yeni çalışma modellerine muhtaçlığımız var. Gençler eski yordam tertiplerde ve işletmelerde değil, yeni metot işletmelerde çalışmak istiyor. Bu mevzudaki uygun uygulamaları teşvik edelim.”
“Sosyal yardım ödemeleri vergiden muaf olmalı”
Akkol, toplumsal yardımların prim ve vergiden muaf tutulmasının öteki bir başlıkları olduğunu belirterek, “Eğitim, giysi, besin, yakacak, evlenme üzere toplumsal yardım ödemelerinin vergiden muaf olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
İş sıhhati ve güvenliği alanın TİSK’in kırmızı çizgilerinden biri olduğunu vurgulayan Akkol, iş kazaların teknoloji kullanmayan ve kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerde daha yaygın olduğunu söyledi.
Türkiye’nin genç nüfusunun potansiyeline de değinen Akkol, kelamlarını, “Genç nüfus açısından dünyada birçok ülkeden âlâ durumdayız. 13 milyon gencimiz var. Gençlerimizi daha düzgün anlamalı, cesaretlendirmeli, onlara daha fazla fırsat sunacak yaklaşımlar oluşturmalıyız. Gençliğin önünü açacak, hiyerarşiden uzak, daha esnek, daha fazla öğrenme ortamı içeren iş ve iş ortamlarına muhtaçlığımız var” diye tamamladı.
