Avdagiç, AA’ya yaptığı açıklamada turizm döneminin âlâ geçirilmesi halinde Türkiye’nin mayıs ayından itibaren önemli bir Döviz gelirine sahip olacağını kaydederek, ülkenin turizmdeki dinamik gücünü, strateji ve hizmet niteliklerini makul aralıklarla yenileyerek sürdürebileceğini söyledi.
Artan taleple birlikte İstanbul’daki otellerde hem doluluk oranlarının hem de fiyatların makul düzeye gelebileceğini lisana getiren Avdagiç, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İstanbul ve Türkiye’ye turist gelmesinde olumsuz bir tesire sahip yabancı tersliği daima bir arada karşı durulması gereken bir mevzu. Türkiye’nin içinden ve dışından pompalanan yabancı aykırılığı, birçok konuğumuzun Türkiye’ye gelmesine pürüz oluyor. Daima bir arada buna karşı durmalıyız. Olumsuz bir atmosfer oluşturuyor. Bu, Türkiye’nin kuralsız, tüm yabancıları ülkeye kabul etmesi manasına asla gelmiyor. Kesinlikle bir hudut güvenliği denetimi ülkenin bekası manasında en değerli hususlardan bir tanesi.”
Avdagiç, kurumların ve bireylerin hem yurt içinde hem de yurt dışında abartılı ve rasyonel karşılığı olmayan telaffuzları gündeme getirenlere karşı çok net, açık ve daima hal alması gerektiğini belirterek, “Aksi halde Türkiye hiçbir yabancının gelmesinin istenmediği bir ülke durumuna düşer ki, bu turizm için benim şu an yakın ve orta vadede gördüğüm en büyük tehdit.” diye konuştu.
Yabancıların bu üzere durumlarda Türkiye’ye gelmediğini, otomatikman ülke olarak makul bir kaynaktan yoksun kalınabildiğini anlatan Avdagiç, ülke genelinde yabancılara konut satışlarının 6 milyar dolardan 3 milyar dolar düzeyine düştüğünü söyledi.
“Türkiye’ye girişte uygulanan vize fiyatları gözden geçirilmeli”
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’ye girişte uygulanan vize fiyatlarının gözden geçirilmesinin de turizm dalına katkı vereceğinin altını çizdi.
Türkiye’nin kimi ülkelere uyguladığı vize bedelinin de önemli sayılara ulaştığına işaret eden Avdagiç, “AB’nin bize uyguladığı vize bedellerinden çok şikayet ediyoruz. Türkiye’nin de muhakkak ülkelere uyguladığı vize bedellerinin gözden geçirilmesinde turizm açısından yarar var. Bilhassa aile seyahatlerinde vize fiyatı önemli bir sayı olduğu vakit, beşerler Türkiye yerine farklı turizm destinasyonlarını tercih edebiliyorlar.” biçiminde konuştu.
Avdagiç, Türkiye’nin kendine has ılıman iklimi, kaliteli tesisleri, yetişmiş insan gücü, gastronomideki çeşitliliği ve sunumunu yerli eserle yapmasının değerli avantajları olduğundan bahsetti.
“Turizmde artık yeni bir konsept ve strateji belirlemenin vakti geldi”
Şekib Avdagiç, turizmde artık yeni bir konsept ve strateji belirlemenin vaktinin geldiğini tabir ederek, “Türkiye orta ve uzun vadede turizmde konseptini, fiyat stratejisini ve hizmetlerini baştan aşağı gözden geçirmeli. Zira hiç gündemde olmayan yeni rakiplerimiz aşikâr bir müddet sonra devreye girecek.” formunda konuştu.
Türkiye’nin şu anda yatak kapasitesini geliştiren bir ülke olmasının değerine dikkati çeken Avdagiç, şunları kaydetti:
“Türkiye genelinde turizmde 2 milyon yatağımız var. Buna bağlı olarak Akdeniz çanağında yeni destinasyonlar süratle devreye giriyor. Mısır ve Kuzey Afrika’nın birtakım ülkeleri burada öne çıkıyor. Suudi Arabistan kıyı şeridi için NEOM Projesi ile ilişkili kıymetli bir yatırım paketi açıkladı. Turizmcilerin tabiriyle 500 bin anahtar, yani 500 bin odalık kapasite oluşturma sürecini devreye aldılar. Türkiye turizmdeki dinamik gücünü, belli aralıklarla strateji ve hizmet niteliklerini yenileyerek sürdürebilir.”
Avdagiç, turizm yatırımcıları için yüksek nitelikli otel odası maliyetlerinin giderek arttığını belirterek, “Bir örnek verirsek, Türkiye’de yüksek nitelikli bir odanın yatırım maliyeti 250 bin dolar iken, Mısır’da tıpkı nitelikli bir odanın maliyeti 135 bin dolar. Bu durum bizi bugünden yarına çabucak olumsuz etkilemeyecektir fakat yatırım ve ünite fiyat manasında rekabetçiliğimizde bir gerileme var, bu bahsin üzerinde çalışmamız gerekiyor.” diye konuştu.
